Yatak ıslatma, birçok insanın bir noktada karşılaştığı tanıdık bir sorundur. Yine de yatak ıslatma hem çocuklar hem de ebeveynler için rahatsız edici ve üzücü olabilir. Özellikle de büyük çocuklarda olduğunda. Bu tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz.

  Küçük çocuklarda yatak ıslatma beklenebilir, ancak yaşla birlikte daha az yaygın hale gelir ve daha az sıklıkta görülür. Çocuklarda yatak ıslatma oranları genellikle 5 yaş civarında gözle görülür şekilde düşer ve bu grubun sadece %1’i her gece yatağı ıslatır. Beş yaşındaki çocukların %20’si, başka türlü lazımlık eğitimi aldıktan sonra bile en az ayda bir kez yatağı ıslatır. Yetişkinlikte, tüm insanların yüzde birinden daha azı ayda en az bir kez yatağı ıslatır.

  Her çocuk farklı bir hızda olgunlaşıp gelişimsel dönüm noktalarına ulaştığından, farklı çocuklar farklı yaşlarda yatağı ıslatmayı bırakır. Çoğu yatak ıslatma normaldir ve altta yatan herhangi bir nedeni yoktur. Bununla birlikte, yatak ıslatmaya yol açabilecek çok çeşitli potansiyel nedenler vardır. Kaygılı çocuklar yatak ıslatma sorununu daha fazla yaşar. Yatak ıslatma ile mücadele eden çocukların genel anksiyete, panik atak, okul fobisi, sosyal kaygı ve ayrılık kaygısı yaşama olasılığı daha yüksektir. Yatak ıslatma kalıcı bir sorunsa, ebeveynler çocuklarının anksiyete bozukluğu olup olmadığını kontrol ettirmeyi düşünebilirler. Yeme içme alışkanlıkları diğer bir nedendir. Özellikle kahve ve çayda bulunan kafein, önemli bir idrar söktürücüdür. Bazen çocuklar idrar yolu enfeksiyonu olduğu için yatağı ıslatır. Uyku apnesi, kabızlık, böbrek sorunları, diyabet de diğer nedenleridir.

  Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda, yatak ıslatma daha yaygındır. Yatak ıslatma ve DEHB arasındaki bağlantı henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da araştırmalar gösteriyor ki DEHB olan çocuklar nörotipik akranlarına kıyasla yatak ıslatma riski daha yüksektir. Yatağı ıslatan çocuklar genellikle “derin uyuyan” olarak tanımlanır. Derin uyuyan bir çocuk, idrara çıkması gerektiğinde onu uyandıran etkili bir sinyal sistemi geliştirmekte daha fazla zorlanabilir. Bir yatak ıslatma sorununu ele almak ilk bakışta göz korkutucu görünebilir, ancak genellikle göründüğünden çok daha az karmaşıktır.

  Çocuğunuza bir sorun olup olmadığını sorun. Kulağa açık gelebilir, ancak yatak ıslatma söz konusu olduğunda bir ebeveynin sahip olduğu en iyi araçlardan biri iletişimdir. Çocuğunuza onu rahatsız eden veya endişelendiren, kızdıran veya üzen bir şey olup olmadığını sorun. Son zamanlarda bir şeylerin çocuğunuzu üzdüğünü biliyorsanız veya hayatlarında önemli bir değişiklik yaşadıklarını biliyorsanız, özellikle bu şeyler hakkında nasıl hissettiklerini sorun. Yatak ıslatmanın kökeni duygusal veya psikolojik ise, bu tür bir konuşma çocuğunuzun sizinle bu konuda iletişim kurarken kendini güvende hissetmesine yardımcı olabilir.

  Destekleyici bir tavır takın ve cezadan uzak durun. Yataklarını ıslatan çoğu çocuk bunu kasıtlı olarak yapmıyor. Yatak ıslatma ebeveynler için endişe verici ve sakıncalı olsa da hemen bir davranış sorunu olarak görülmemeli veya cezalandırılmamalıdır. Bunun yerine, öncelikle istemsiz, nispeten yaygın bir gelişimsel hıçkırık olarak görülmeli ve şefkatle ve öfke veya utanç olmadan ele alınmalıdır. Yatak ıslatmayı tartışırken ve onunla uğraşırken çocuğunuza onu sevdiğinizi, desteklediğinizi ve onlarla empati kurduğunuzu bilmesini sağlayın.

  Bir takvim tutun. Kuru günleri ve yatak ıslatma günlerini kaydetmek, ebeveynlerin sorunu daha iyi anlamalarına ve olası tetikleyicileri belirlemelerine yardımcı olabilir. Ebeveynler ayrıca bir yatak ıslatma takvimi oluşturabilirler. Çocuklarıyla birlikte, bir tam kuru gece, hafta, ay vb. için ödüller sağlayarak çocuğu bir teşvik sistemine dahil eder. Çocuk, hedeflerine ulaştığında motive olur.

  Uyku hijyenini geliştirin. Uyku hijyeninin iyileştirilmesi, iyi bir gece uykusunu kolaylaştıran bir ortam ve bir dizi alışkanlık yaratmak anlamına gelir. Diğer uyku sorunlarında olduğu gibi, uyku hijyeninin iyileştirilmesi gece mesane kontrolünü iyileştirebilir, çünkü yatak ıslatma ve kötü uyku hijyeni birbiriyle ilişkilidir.

  Gündüz ve gece içme saatlerini ayarlayın. Mümkünse, çocukları yatmadan 1-2 saat önce içmekten alıkoymaya çalışın, böylece gece boyunca idrara çıkma ihtiyacı azalacaktır.

  Çocuğunuz yatağı ıslatmaya devam ederse, çocuk doktorunuza endişelenmeniz gereken potansiyel altta yatan faktörler olup olmadığını sorabilirsiniz. Çocuk doktorunuz ayrıca çocuğunuzun ihtiyaçlarına uygun bir yatak ıslatma yönetimi planı geliştirmenize yardımcı olur. Psikolojik olarak da bir uzmandan destek alabilirsiniz. Sağlıkla kalın.

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır. Yazıların tamamı Psk. Yiğit Daimselamet tarafından hazırlanmaktadır ve izinsiz kullanımı kesinlikle yasaktır.