Daha iyi hissetmek için mi yoksa stresi azaltmak için mi yemek yiyorsunuz?

  Her zaman sadece fiziksel açlığı gidermek için yemiyoruz. Birçoğumuz ayrıca rahatlamak, stres atmak veya kendimizi ödüllendirmek için yiyeceklere yöneliriz. Bunu yaptığımızda, abur cubur, tatlılar ve diğer rahatlatıcı ama sağlıksız yiyeceklere yönelme eğilimindeyiz. Kendinizi kötü hissettiğinizde dondurma alabilir, canınız sıkılıyorsa veya yalnızsanız pizza sipariş edebilir ya da stresli bir iş gününden sonra lokantaların önünden geçebilirsiniz.

  Duygusal yeme, yiyecekleri kendinizi daha iyi hissetmek için kullanmaktır. Mideniz için değil, duygusal gereksinimlerinizi karşılamak içindir. Ne yazık ki, duygusal yeme duygusal sorunları çözmez. Aslında, genellikle daha kötü hissetmenizi sağlar. Daha sonra, yalnızca orijinal duygusal sorun kalmaz, aynı zamanda aşırı yemekten dolayı da suçlu hissedersiniz.

  Ara sıra yiyecekleri bir karşılama, ödül veya kutlama için kullanmak mutlaka kötü bir şey değildir. Ama yemek yemek birincil duygusal başa çıkma mekanizmanız olduğunda, ilk dürtünüz ne zaman stresli, üzgün, kızgın, yalnız, bitkin ya da sıkılsanız buzdolabını açmaksa, gerçek duygu ya da sorunun olduğu sağlıksız bir döngüde sıkışıp kalırsınız.

  Duygusal açlık yemekle doldurulamaz. Yemek yemek o anda iyi hissettirebilir, ancak yemeyi tetikleyen duygular hala oradadır.  Biraz önce tükettiğiniz gereksiz kaloriler yüzünden kendinizi genellikle eskisinden daha kötü hissedersiniz.

  Sorunu daha da karmaşık hale getirerek, duygularınızla başa çıkmanın daha sağlıklı yollarını öğrenmeyi bırakırsınız, kilonuzu kontrol etmekte giderek daha çok zorlanırsınız ve hem yemek hem de duygularınız üzerinde giderek daha güçsüz hissedersiniz. Ancak yemek ve duygularınız üzerinde ne kadar güçsüz hissederseniz hissedin, olumlu bir değişiklik yapmanız mümkündür.

  Duygusal açlık aniden ortaya çıkar. Belirli rahat ve kolay ulaşılabilir yiyecekleri arzular. Doyduğunuzda duygusal açlık tatmin olmaz ve genellikle pişmanlık, suçluluk veya utanca yol açar.

  Duygusal yemenin yaygın nedenlerinden birisi strestir. Stres kronik olduğunda, kaotik, hızlı tempolu dünyamızda sıklıkla olduğu gibi, vücudunuz yüksek seviyelerde stres hormonu olan kortizol üretir. Kortizol, size enerji ve zevk veren tuzlu, tatlı ve kızarmış yiyeceklere karşı iştahı tetikler. Can sıkıntısı veya boşluk hissinden dolayı da duygusal yemek tetiklenir. O anda, midenizi doldurur ve temeldeki amaçsızlık duygularından ve hayatınızdan memnuniyetsizlikten sizi uzaklaştırır. Yemekle ilgili çocukluk anılarınızı düşünün. Anne babanız iyi davranışı dondurmayla ödüllendirdi mi, iyi bir karneniz olduğunda sizi pizza yemeye mi çıkardı ya da üzgün hissettiğinizde size tatlı ikram etti mi? Bu alışkanlıklar genellikle yetişkinliğe de taşınabilir. Diğer insanlarla yemek için bir araya gelmek, stresi azaltmak için harika bir yoldur, ancak aynı zamanda aşırı yemeye de yol açabilir. Ayrıca sosyal ortamlarda gerginlikten fazla yemek yiyebilirsiniz.

  Duygusal yemenizin ardındaki kalıpları belirlemenin en iyi yollarından biri, bir yemek ve ruh hali günlüğü tutmaktır. Ne zaman aşırı yemek yeseniz veya kendinizi rahat hissetmek için yemeğe yönelseniz, bu dürtüyü neyin tetiklediğini anlamak için bir dakikanızı ayırın. Geri dönerseniz, genellikle duygusal yeme döngüsünü başlatan üzücü bir olay bulursunuz. Her şeyi yemek ve ruh hali günlüğünüze yazın. Ne yediniz veya yemek istediniz, sizi ne üzdü, yemeden önce nasıl hissettiniz, yemek yerken ne hissettiniz ve sonrasında nasıl hissettiniz?

  Zamanla, bir modelin ortaya çıktığını göreceksiniz. Belki de eleştirel bir arkadaşla zaman geçirdikten sonra her zaman yemeğe yöneliyorsunuz ya da belki de son teslim tarihinizde veya aile etkinliklerine katıldığınızda yemek yemeyi vurgularsınız. Duygusal yeme tetikleyicilerinizi belirledikten sonraki adım, duygularınızı beslemenin daha sağlıklı yollarını belirlemektir.

  Duygularınızı yemek içermeyen bir şekilde nasıl yöneteceğinizi bilmiyorsanız, yeme alışkanlıklarınızı çok uzun süre kontrol edemezsiniz. Duygu, düşünce ve davranışlarınızı daha iyi yönetmek için uzman desteği almalısınız. Günlük egzersizi bir öncelik haline getirin. Her gece düzenli uyumayı hedefleyin. Her gün dinlenmek için kendinize zaman ayırın. Yakın ilişkilerin ve sosyal aktivitelerin önemini küçümsemeyin. Pozitif insanlarla vakit geçirin. Stresin olumsuz etkilerinden sizi korumaya yardımcı olacaktır. Sağlıkla kalın.

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır. Yazıların tamamı Psk. Yiğit Daimselamet tarafından hazırlanmaktadır ve izinsiz kullanımı kesinlikle yasaktır.