Ne tür bir kayıp yaşamış olursanız olun, yas tutmanın doğru ya da yanlış bir yolu yoktur. Ancak yasın aşamalarını ve türlerini anlayarak, başa çıkmanın daha sağlıklı yolları vardır.
Keder, kayba verilen doğal bir tepkidir. Sevdiğiniz bir şey veya biri elinizden alındığında hissettiğiniz duygusal acıdır. Çoğu zaman, kaybın acısı ezici gelebilir. Şok veya öfkeden inançsızlığa, suçluluk ve derin üzüntüye kadar her türlü zor veya beklenmedik duyguyu yaşayabilirsiniz. Kederin acısı, fiziksel sağlığınızı da bozabilir, uyumayı, yemek yemeyi ve hatta doğru düşünmeyi zorlaştırabilir. Bunlar, kayba karşı normal tepkilerdir ve kayıp ne kadar önemliyse, kederiniz o kadar yoğun olur.
Sevdiğiniz birinin veya bir şeyin kaybıyla başa çıkmak, hayatın en büyük zorluklarından biridir. Yas tutmayı, sevdiğiniz birinin ölümüyle ilişkilendirebilirsiniz, ki bu genellikle en yoğun yasın nedenidir. Kedere neden olan şeyler; boşanma veya ilişki kopması, sağlık kaybı, bir işi kaybetmek, finansal istikrar kaybı, düşük yapmak, emeklilik, bir evcil hayvanın ölümü, sevilen birinin ciddi hastalığı, bir arkadaşlığın kaybı, travma sonrası güvenlik kaybı ve aile evini satmak gibi sıralanabilir. Hayattaki küçük kayıplar bile bir keder duygusunu tetikleyebilir. Örneğin, evden ayrıldıktan, üniversiteden mezun olduktan veya iş değiştirdikten sonra da yas tutabilirsiniz.
Kaybınız ne olursa olsun, bu size özeldir, bu yüzden nasıl hissettiğinizden utanmayın ya da bir şekilde sadece belirli şeyler için yas tutmanın uygun olduğuna inanmayın. Kişi, hayvan, ilişki veya durum sizin için önemliyse, yaşadığınız kaybın yasını tutmanız normaldir. Kederinizin nedeni ne olursa olsun, zamanla üzüntünüzü hafifletebilecek ve kaybınızla yüzleşmenize, yeni bir anlam bulmanıza ve sonunda hayatınıza devam etmenize yardımcı olabilecek acıyla başa çıkmanın sağlıklı yolları vardır.
Bir kaybın yasını tutmak hayatın kaçınılmaz bir parçası olsa da acıyla başa çıkmanın, kederinizle uzlaşmanın, sonunda parçaları toplamanın ve hayatınıza devam etmenin başında acınızı kabul etmek vardır. Kederin birçok farklı ve beklenmedik duyguyu tetikleyebileceğini kabul edin. Yas sürecinizin size özel olacağını anlayın. Sizi önemseyen insanlardan yüz yüze destek alın. Fiziksel olarak kendinize dikkat ederek kendinizi duygusal olarak destekleyin. Keder ve depresyon arasındaki farkı tanıyın.
Genellikle yası tamamen duygusal bir süreç olarak düşünürüz, ancak yas genellikle fiziksel sorunları da içerir. Tükenmişlik, mide bulantısı, zayıf bağışıklık, kilo kaybı veya kilo alımı, ağrı ve sızılar, uykusuzluk. Kederin duygusal belitleri de şok ve inançsızlık, derin üzüntü, suçlu hissetmek ve pişmanlık duymak, endişe ve korku şeklinde sıralanabilir.
Kederin çözümü için arkadaşlara ve aile üyelerine dönün. Güçlü ve kendi kendine yeterli olmaktan gurur duysanız bile, şimdi seni önemseyen insanlara güvenme zamanıdır. Yas tutan birini teselli etmeye çalışırken birçok insanın garip hissettiğini kabul edin. Keder, özellikle kendileri de benzer bir kayıp yaşamamışlarsa, birçok insan için kafa karıştırıcı, bazen korkutucu bir duygu olabilir. İmanınızdan teselli alın. Dua etmek teselli sunabilir. Duygularınızı somut veya yaratıcı bir şekilde ifade edin. Kaybınız hakkında başkalarıyla konuşamıyor olsanız bile, örneğin bir günlüğe düşüncelerinizi ve duygularınızı yazmak yardımcı olabilir. Rutinde rahatlık vardır. Size neşe getiren ve sizi başkalarıyla daha da yakınlaştıran faaliyetlere geri dönmek, kaybınızla yüzleşmenize ve yas tutma sürecine yardımcı olabilir. Fiziksel sağlığınıza dikkat edin. Akıl ve beden birbirine bağlıdır. Fiziksel olarak sağlıklı hissettiğinizde, duygusal olarak daha iyi başa çıkabilirsiniz. Yeterince uyuyarak, doğru beslenerek ve egzersiz yaparak stres ve yorgunlukla mücadele edin. Kederin acısını dindirmek veya ruh halinizi yükseltmek için alkol veya madde kullanmayın. Kederiniz dayanamayacak kadar fazla geliyorsa, ruh sağlığı uzmanı araştırın. Deneyimli bir terapist, yoğun duygular üzerinde çalışmanıza ve kederinizin önündeki engellerin üstesinden gelmenize yardımcı olabilir. Sağlıkla kalın.