Son dönemlerde adını çok sık duyduğumuz “mobbing” kavramı, insanın olduğu her alanda var olma ihtimali yüksek bir durumdur. Mobbing üstün asta, astın üste ve aynı statüdeki çalışanların da birbirlerine yatay etkileşim ile yapılabildiği istenmeyen ,yıldırmaya yönelik psikolojik ve sistematik bir baskı olarak tanımlanabilir.
Türkçe’de pek çok karşılığı vardır. Yıldırma, psikolojik taciz, duygusal taciz, psikolojik şiddet, psikolojik saldırı kavramlarına daha çok rastlanmaktadır. Ancak anlamını en çok karşılayan “yıldırma” kelimesidir.
Yıldırma, işyerindeki bir veya birkaç çalışanın, birkaç birey tarafından belirli bir süre ve sistematik bir biçimde duygusal yönden baskı altında tutularak zarar verilmesi ve işten ayrılmaya zorlanmasıdır.
Yıldırma, işyeri huzuru açısından önem arz etmektedir. Çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini direkt etkilemektedir. Yıldırmaya uğrayan kişiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İletişim Merkezi’nin 170 numaralı hatlarını aramaktadırlar. Son verilere göre hattı arayan kişiler çoğunlukla bilgilenmek ve psikolojik destek istemek için başvurmaktadırlar. Hattı arayanların yüzde 60’ının istifaya zorlama, görev yeri değişikliği, hakaret ve kötü muameleye maruz kalma şeklinde şikayetleri gerçekleşmiştir.
Yıldırmanın işyeri nedenleri arasında liderlik, işyeri kültürü, iş nedenli stres faktörleri, etik değerlerin kaybolması, yönetim biçimi yer almaktadır. Sosyal gruptan kaynaklanan nedenler ise kişiler arası düşmanlıklar, kıskançlıklar, grup baskısı, günah keçisi olarak sıralanabilir. Kişiden kaynaklanan nedenler de yıldırmayı arttırmaktadır. Kişilik özellikleri, sosyal beceriler, fiziksel kusurlar, iletişim becerileri, stresli yöneticiler, yetersiz performans, yöneticinin yetersiz eğitimi bu gruba dahil edilebilir.
Yıldırma sürecinde ise kişiler dedikodu, sosyal tecrit, sözlü saldırı, özel hayata saldırı, fiziksel saldırı, tutumlara saldırıya maruz kalmaktadır.
Yıldırmanın süresi ve şiddeti ile ilişkili olarak bir çok ruhsal bozukluk ortaya çıkabilir. Sıkıntı, öfke, karamsarlık, uyku sorunları, depresif belirtiler, anksiyete belirtileri, davranış sorunları görülebilir. Bunların yanında bir tür kendini iyileştirme çabası olarak alkol, madde ya da ilaçlara yönelme olabilir. Madde bağımlılığı oluşabilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluklardan birisidir.
Yapılan araştırmalara göre yıldırma yapan kişilerin antipatik özellikler taşımaktadır. Aşırı denetleyici, korkak, sinirli, daima güçlü olma isteği içinde olan, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvuran kişilerdir. Toplumsal ilişkileri zayıf, kendini sürekli diğer insanlardan üstün gören bir tutum ve davranış sergilemektedir. Önyargılı ve kendi kurallarını işyerinin kuralları haline getirmeye çalıştıkları için şiddet ve baskı uygulayabilirler.
Yıldırmaya maruz kalan kişiler ise sıklıkla, zeki, yetenekli, yaratıcı özellikler gösteren, dürüst, güvenilir, destekleyici iletişim tarzını kullanan kişiler olduğu görülmektedir. Meslek etiği ilke ve kurallarına uygun kişilerdir. Yaşlılar, gençlere göre daha fazla yıldırma kurbanı olmaktadır.
Yıldırma, ruhsal bütünlüğe yönelik olduğu düşünülürse, kişiler bu durumla başa çıkma becerilerini geliştirmelidirler. Sorunu arkadaşlarıyla da paylaşmalı ve profesyonel bir yardım almak da gereklidir. Kişi özgüvenini geliştirmeli, sorunu kalıcılaştırmadan gerekli yerlere itirazını etmelidir. Bireylerin rahatlamasını, kendini yargılanmadan özgürce ifade etmesini sağlayan, duygusal ifadeye izin veren bir ortam yaratılmalıdır. Yıldırma bir kez uygulanmaya başlandığında ve ileri evrelere ulaşıldığında çaresi bulunması gerekir. Aksi takdirde bireyde, işletmede ve toplumda yarattığı hasarın müdahalesine geç kalınabilir.