Geleneksel olarak bu aylarda, okula dönüş gerginliğinin, yeni kalemlerin, yeni sırt çantalarının, yeni düzenlerin konusu konuşulurken bu sene virüsten dolayı durum çok farklılaştı. Bu yıl aileler tarafından çokça sorulan bir soru endişeyi de beraberinde getiriyor, ‘çocuklarımı okula göndermeli miyim?’. Neredeyse 7-8 aydır virüs nedeniyle büyük korku ve kaygı yaşadığımız zamanlardan sonra yavaşça ve tedbirli bir şekilde normalleşmeye dönmekteyiz. Okulla ilgili ailelerin yaşadığı endişe ve soruların doğruluğu ya da yanlışlığı yoktur, ne olursa olsun ilk defa tecrübe edilen bir konu olduğundan tabii ki de farklı görünecek ve farklı hissedilecektir.

  Ailelerin yaşadığı en büyük endişelerden birisi, çocuklarının geride kalacağını düşünmeleridir. Tüm çocuklarımız eğitimlerinin ve akademik ilerlemelerinin bir sonraki sınıfa veya aşamasına uyum sorunlarını yaşayabilirler. Virüs sonrası becerilerin öğretilmesi ve geliştirilmesi zaman alacağından, çocuklarımız için aynı standartların korunması zor olabilir. Ebeveynlerin her birisi çocuklarının diğerlerinin gerisinde kalacağından endişeli olabilir; ancak gerçekte tüm çocuklarımız birlikte geridedir.

  Çocuklarının sosyal ve duygusal olarak zorluk yaşayacağını düşünen ebeveynler, bu durumun yıllarca süreceği ve çocuklarını etkileyeceğinin endişelerini taşıyorlar. Şu anda her yerde çocuklar, gençler ve genç yetişkinler kendilerini yalnız hissediyorlar. Çocukluğun her evresinde arkadaşlık kavramı önemlidir ve bu süreçte arkadaşlarıyla görüşemediler. Alıştığımız gibi olmayan bir yaz dönemi yaşıyoruz ve çoğumuz buna çok üzülüyoruz. Çocuklar okula giderek akranlarını görebilirler ama eskisi gibi olmayacak. Omuz omuza oturamayacaklar, sırlarını birbirlerinin kulaklarına fısıldayamayacaklar, sarılamayacaklar belki ama fiziksel olarak arkadaşlarını görebilecek ve sohbet edebilecek veya sadece diğer çocukların yanında olabileceklerdir. Doğru ya da yanlış yok, sadece farklı olacak. Dikkate alınması gereken bir diğer husus da her çocuğumuzun farklı bir sosyal ihtiyacı olmasıdır. Bazıları bir arkadaşla ara sıra bisiklete binmekten son derece memnundur ama diğerleri düzenli olarak arkadaşlarıyla görüşmek zorundadır. Çocuğunuzun sosyal etkileşim ihtiyacını düşünün ve bunu her çocuk için vereceğiniz kararla tartın.

  ‘Ben veya çocuğum hasta olacak’ düşüncesi sadece aileyi ilgilendiren bir konu değil öğretmenleri, idarecileri kısacası herkesi ilgilendiren bir konudur. Virüs her yerdedir ve tedbiri hayatımızın her anında almamız gereklidir. Sansasyonel bilgilerden ziyade doğru bilgilere sahip olmak düşüncelerin kaygıya doğru yönelmesini engelleyebilir. Araştırmalara göre çocuklar, yetişkinlere kıyasla COVID-19’a yakalanma riskinin daha düşük olduğu görülüyor. Bu, çocukların COVID-19’a karşı bağışık olduğu anlamına gelmiyor, ancak çocukların daha düşük bir risk altında olduğunu öne sürüyor, bu da ebeveynleri biraz olsun rahatlatıyor.

  Ebeveynler çocuklarının duygularını yönetmelerine nasıl yardımcı olabilirler? Okula geri dönüş konusunda bilinçli bir şekilde iyimser bir ses tonu sürdürün. Çocuklarınızın arkadaşlarını, etkinliklerini, öğretmenlerini ve boş oyun zamanlarını tartışın. Biraz kafa karıştırıcı yeni kurallar olacak, ancak zahmete değecektir. Çocuklarınız okulda neyin farklı olacağını sorduğunda, cevaplarla hazırlıklı olun. Sınıflarda uygulanacak maske takma, el yıkama ve sosyal mesafe kurallarının nasıl oluşturulacağını öğrenin. Okulunuzdan cevaplar alın, sonra çocuklarınızın sorularını bekleyin ve cevaplandırın. Okul açılmadan en az 1 hafta önce çocuklarınızın uyku düzenini tekrardan ayarlayın. Yatma ve kalkma saatlerini, uyku hijyenlerini, kahvaltı saatlerini okula göre düzenleyin. Böylece çocuklar, aynı anda çok fazla değişikliği ayarlamak zorunda kalmazlar. Okul öncesi çocuğunuzla oynamaktan hoşlanıyorsanız, okul içindeki etkinlikler üzerine rol oynayabilirsiniz (şarkı söylemek, mont asmak, sınıf rutinlerini hatırlatmak, yemek saatleri gibi). Bu ikiniz için de eğlenceli ise yardımcı olur, değilse zorlamayın. Yeni kurallarla ilgili sorun yaşıyorsa, her ikinizin de maske taktığı, ellerinizi yıkadığı ve sosyal mesafeye dikkat ettiği bir düzen oluşturun. Empati kurun, kıyaslamayın, uyarmadan önce acele etmeyin ve sabırlı olun. Sizin desteğinize ihtiyaçları var. Gelişimsel olarak yapabildikleri bazı şeylerde geri kaymalar görülebilir. Evde kardeşlerine, ebeveynlerine ve evcil hayvanlarına karşı geçici olarak daha agresif olabilirler. Kendilerini ifade etmekte zorlanabilirler. Kelime dağarcıklarının gelişmesine yardımcı olmak için beraber kitap okuyun.

    ‘Çocuğumu okula gönderirsem daha kaygılı olacak’ şeklinde düşünen aileler vardır fakat çocuklar uyumludur ve bir hafta içinde yeni durumlara alışabilirler. Sorularını evde yanıtlayın, yanlış bilgileri ayıklamasına yardımcı olun ve onu güvende tutacağınıza dair güvence verin. Yanlış karar vermekten korkuyorsanız mutlaka bir uzmanla iletişime geçebilirsiniz. Sağlıkla kalın.

error: Kopyalamaya Karşı Korumalıdır. Yazıların tamamı Psk. Yiğit Daimselamet tarafından hazırlanmaktadır ve izinsiz kullanımı kesinlikle yasaktır.